PRP tedavisi, “Platelet Rich Plasma– platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma tedavisi” anlamına gelen tedavi metodudur. Bu uygulama bir kişiden alınan bir miktar kanın özel bir tüpe konulup santrfüjlenerek bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen “platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma”nın , yine aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesini temel alır.
Derimizin yaşlanması aynı doku yaralanmasında olduğu gibi cildin bazı fiziksel özelliklerini kaybetmesinden kaynaklanır. Bu nedenle derimizi gençleştirmeye yönelik uygulamalarda aslında vücudumuzun bir yarayı iyileştirirken yaptıklarını çeşitli tıbbi yöntemlerle taklit ederiz. PRP de bu işlemlerden bir tanesidir.
PRP uygulaması hücresel tedavinin uygulama alanlarından yalnızca biridir. Yeni bir yöntem değildir. Dental (diş) implantlarla başlayan uygulama alanları estetik tıp, ortopedi, iyileşmeyen yara tedavisi gibi alanlarda hızla yayılmaktadır. Kronik ağrı tedavisinde, tendon hasarlarında, romatizmal yakınmalarda PRP kullanımına ait çok sayıda bilimsel çalışma yayınlanmayı beklemektedir.
Estetik tıpta PRP yüz, boyun, dekolte bölgesi, eller, kollar, bacak içleri gibi vücut bölümlerinde,
Deride yılların ve UV ışınlarına maruz kalmanın sonuçlarını geriye döndürecek biçimde kırışıklıkların düzelmesini, çöküntülerin giderilmesini, esneklik ve parlaklığının yeniden kazandırılmasını sağlamak,
Lazer / peeling gibi uygulamalardan hemen sonra, derinin hızla yapılanmasını sağlamak,
İyileşmesi uzun süren yara, çatlak ve deri niteliğinin zarar gördüğü durumların kontrolünü sağlamak,
Saç dökülmesinde tek başına kullanmak veya diğer tedavi seçeneklerinin etkisini güçlendirme gibi amaçlarla ve bunların dışında pek çok alanda başarıyla uygulanmaktadır.
Uygulamanın yapılacağı kişiden 2 veya 3 tüp ( 15-20 ml) kan alınır, santrfüj cihazında plateletleri ayrıştırılır. Bu ürün hasarlı dokuya uygulanır, deriyi gençleştirici etkisi uygulamanın hemen sonrasında parlak ve canlı bir görünümle belirgin hale gelir.
Toplamda yaklaşık 30 dakikalık bir uygulamadır. Kolayca, acısız biçimde uygulanır. PRP uygulamasında kan alınmasından dolgu veya mezoterapi ya da maske uygulamasına kadar olan tüm işlemlerin teknik ve hijyenik nedenlerle aynı yerde yapılması gerekir.
Uygulamadan hemen sonra ciltte sağlıklı bir parlaklık ortaya çıkar. Daha sonra bu parlak görünümde biraz gerileme olur, Ancak 3 veya 4 uygulamadan sonra (yani 1 kür uygulandıktan sonra) kalıcı bir etki belirgin hale gelir. Ancak, 3 veya 4 uygulamadan oluşan kürleri her 10-12 ayda bir tekrarlamak gerekir. Bu durumda uygulanan kürlerin etkisi kalıcı bir gençleştirici etkiye eşdeğerdir. Yani her 15 günde bir yapılacak 3 veya 4 uygulamadan oluşacak bir kür, ortalama olarak her yıl tekrarlanmalıdır.
PRP uygulaması “otolog” dur, yani kullanılan plateletler hastadan kendisinden alınanlardır, ayrıca kanın alınması, plateletlerin ayrıştırılması gibi işlemler steril ve kapalı bir kit yardımıyla yapılmaktadır, yani dışarıdan da bir bulaşma riski yoktur. Bu özellikleri ile PRP son derece güvenli bir tedavidir.
Hastaya kendi kanından üretilen bir materyal (PRP) verilmektedir. Yapılan işlem basitçe yara iyileşmesi sürecini başlatmak ve hızlandırmaktır. İstenmeyen bir etki ile karşılaşma olasılığı bulunmamaktadır.
Kozmetik amaçlı PRP uygulaması birçok beklentiyi karşılayacak üstün özelliklere sahiptir. Çünkü;
Uzun etkilidir,
Deriyi doğal yollardan yeniden canlandırır, yapılandırır.
Kolay ve güvenli biçimde uygulanır.
Sadece yeni kolajen oluşumunu değil, derinin tüm yaşamsal işlevlerini destekler.
Kırışıklıkları ve çizgilleri deriyi “doldurarak” değil “gençleştirerek” giderir.
3 veya 4 uygulamadan oluşan kürler her 10-12 ayda bir kez tekrarlandığında kalıcı sayılabilecek kadar uzun süren bir gençleştirici etki elde edilmesi mümkündür.